Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

HOLLE KADIN 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : HOLLE KADIN 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

HOLLE KADIN Empty HOLLE KADIN

Cuma Ara. 12, 2008 8:30 am

Grimm Kardeşler

Dul bir kadının iki kızı varmış. Biri hem güzel, hem de çalışkanmış.
Öteki ise hem çirkin, hem de tembelmiş; ama kendi öz kızı olduğu için
kadın bunu daha çok severmiş. Evde her işi güzel kıza gördürürmüş.
Zavallı kızcağız her gün sokakta bir kuyunun başında oturup bez
dokurmuş. Hem de o kadar çok çalışırmış ki, parmaklarından kan
fışkırırmış.

Günün birinde iplik sardığı makara kan içinde kalmış. Bunun üzerine kız
kuyuya eğilerek makarayı yıkamak istemiş. fakat makara elinden kayıp
kuyuya düşmüş.

Kızcağız ağlaya ağlaya üvey annesine koşmuş. Başına gelen kazayı
anlatmış. Kadın çocuğu adamakıllı azarlamış, sonra da çocuğa hiç
acımadan:
- Makarayı kuyuya nasıl düşürdünse öyle alıp getireceksin. Sonra karışmam ha... diye bağırmış.

Bunun üzerine kız kuyunun başına dönmüş ama ne yapacağını bilmiyormuş.
Makarayı almak için "ne olursa olsun" diye kuyuya atlamış. Atlamış ama
aklı başında değilmiş. Az sonra uyandığında, kendini güzel bir
çayırlıkta bulmuş.
Güneş parıldıyor, çevrede binlerce çiçek görünüyormuş. Yolda karşısına
bir fırın çıkmış. Fırının içi ekmekle doluymuş. Ekmek kıza seslenmiş:

- Ne olursun beni fırından çıkar, beni fırından çıkar; yoksa yanacağım, çoktan piştim ben...
Kız fırına yaklaşmış, ekmeklerin hepsini kürekle birer birer dışarı
çıkarmış. Sonra yoluna gitmiş. Karşısına bir ağaç çıkmış; ağacın
üzerinde pıtrak gibi elmalar sallanıyormuş, ağaç kıza seslenmiş:

- Beni silkele, beni silkele... Biz elmalar hep olduk!..
Kız ağacı sallamış, elmalar, yağmur taneleri gibi yere dökülmüşler. Kız
ağacın üzerinde hiç elma kalmayıncaya kadar silkelemiş. Elmaları bir
araya toplayarak koca bir yığın yapmış, sonra yine yola koyulmuş..

Sonunda küçük bir eve varmış. Penceresinden bir kocakarı bakıyormuş.
Kadının dişleri pek iriymiş. Bunları görünce kızın içine korku girmiş.
Oradan kaçmak istemiş. Fakat yaşlı kadın arkasından seslenmiş:
- Sevgili çocuk, neden korkuyorsun? Gel burda kal; evin bütün işlerini
güzelce yaparsan sana bir kötülüğüm dokunmaz. En çok dikkat edeceğin
şey yatağımı güzel düzeltmek, iyice silkelemektir. Bunu yapınca yatağın
içindeki kuş tüyleri uçar. İşte o zaman yeryüzüne kar yağar. Benim adım
Holle Kadın'dır.

Kocakarı böyle tatlı tatlı konuşunca kızın içi ferahlamış; orada
kalmaya karar vermiş. İçeri girerek işine başlamış. Evin her işini seve
seve yapıyormuş, yatağı her zaman o kadar güçlü silkeliyormuş ki,
tüyler kar parçaları gibi uçuyorlarmış. Bu yüzden kadının evinde rahat
bir yaşam geçiriyor, kötü söz işitmiyor, her gün kızartmalar, kebaplar
yiyormuş.
Küçük kız uzun zaman Holle Kadın'ın yanında kalmış; fakat içinde hep
bir üzüntü duyuyor, bunun nedenini kendisi de bilmiyormuş. Sonunda
bunun farkına varmış; yurdunu özlemişmiş. Her ne kadar buradaki yaşamı
kendi evindekinden bin kat daha iyi geçiyormuşsa da, o yine evine
dönmek istiyormuş. Bir gün dayanamamış, Kocakarı'ya demiş ki:

- Evimi çok göreceğim geldi. Bu ayrılık acısına dayanamıyorum. Burada,
yerin altında geçen yaşamım çok iyi ama artık daha fazla kalamayacağım.
Yine yukarıya dönmek istiyorum.
Holle Kadın:

- Evine dönmek isteyişin hoşuma gitti. Bugüne kadar bana çok iyi hizmet
ettiğin için, seni ben kendi elimle yukarı çıkaracağım, demiş.
Kızı elinden tutmuş; büyük bir kapıya doğru götürmüş. Kapı açılmış. Kız
tam kapının altına geldiği zaman güçlü bir altın yağmuru başlamış.
Durduğu yerle annesinin evi arasında çok az aralık varmış. Kız evin
bahçesine girdiği zaman horoz kuyunun üzerine çıkmış, ötmeye başlamış.

- Ö ö rö ö, altından küçük bayanımız yine geldi!
Kız eve girmiş, annesinin yanına gitmiş. Her yanı altınla kaplı olduğu
için kendisini hem annesi, hem üvey kız kardeşi güleryüzle
karşılamışlar.

Kız başına gelenleri bir bir anlatmış. Annesi, bu altınların nasıl elde
edildiğini öğrenince çirkin, tembel kızına da bunları kazandırmak
istemiş. bu kızını da kuyunun başına oturtarak bez dokutmaya başlamış.
Makarasının kana bulanması için kız parmağına iğne batırmış. Elini
dikenli çitlere vurmuş. Sonra makarayı kuyuya atmış. Arkasından da
kendisi atlamış. Öbür kız gibi kendini bir çayırda bulmuş. Aynı yoldan
yürümeye başlamış. Fırına vardığı zaman ekmek yine bağırmış:
- Ne olursun beni dışarı çıkar, beni dışarı çıkar, yoksa yanacağım. Çoktan piştim ben!..

Fakat tembel kız:
- Doğrusu üstümü başımı kirletmeye vaktim yok!.. demiş yoluna gitmiş. Az sonra elma ağacının yanına varmış. Ağaç seslenmiş:

- Ne olursun, beni silkele, kuzum beni silkele... Biz elmalar hep olduk!
Kız:

- Ya... çok bilmişsin... seni silkeleyim de kafama elmalar düşsün değil mi? demiş; geçip gitmiş.
Holle Kadın'ın evine vardığı zaman hiç korkmamış. Çünkü onun koca
dişlerini önceden duymuşmuş. Hemen kadının hizmetine girmiş. İlk gün
çok çalışmış. Holle Kadın'ın her dediğini yapmış. Kocakarının kendisine
vereceği altınları düşünüyormuş. Fakat ikinci gün tembelliğe, işleri
başından savmaya başlamış. Üçüncü gün bu tembellik bir kat daha artmış.
Sabah bir türlü yatağından kalkmak istemiyormuş. Tembel kız Holle
Kadın'ın yatağını da yapmıyormuş. Bu yüzden tüyler de uçuşmuyormuş. Çok
geçmeden bu durum Holle Kadın'ı kızdırmış. Kızı işinden çıkarmış.

Tembel kız buna seviniyormuş. Altın yağmurunun yağacağını umuyormuş.
Holle Kadın onu da büyük kapıya kadar götürmüş. Fakat kız kapının
altına gelince altın yerine kocaman bir kazan dolusu zift başından
aşağı boşalmış.
Holle Kadın:

İşte bu da senin hizmetlerinin ödülü!... demiş. Kapıyı kapamış. Tembel
kız eve dönmüş. Her yanı zifte bulanıkmış. Yine kuyunun başında duran
horoz kızı görünce:
- Ö ö rö ö, pasaklı küçük bayanımız yine geldi diye ötmeye başlamış. Kıza bulaşan bu zift ömrü oldukça üzerinde kalmış.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz