Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
cambaz
cambaz

KÜÇÜK DENİZ KIZI 910
Erkek Yengeç
Ejderha
Mesaj Sayısı : 885
Doğum tarihi : 28/06/88
Yaş : 35
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik
İleti : ÇEKEMEYEN VARSA ÇANAĞINI GENİŞLETSİN
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://muradiyeforum.net

KÜÇÜK DENİZ KIZI Empty KÜÇÜK DENİZ KIZI

Ptsi Ara. 08, 2008 9:28 am
Bir zamanlar altı güzel kızı olan bir kral varmış. Ama bu kral
insanların kralı değilmiş. Ülkesi dalgaların altında
balıkların değerli taşlar gibi parıldadığı bir ülkeymiş. Genç
prenseslerin anneleri çoktan ölmüş ve onları büyükanneleri
büyütmüş. İçlerinde en güzelleri en küçük olanıymış. Saçları
altın bukleler halinde omuzlarına dökülüyormuş. Kızlar
büyükannelerinin anlattığı yeryüzüyle ilgili masalları çok
seviyorlarmış. Bu masallarda bacak adlı iki şeyin üzerinde
yürüyen garip insanlar varmış. Küçük denizkızı da bu
anlatılanları görmek istiyormuş. "Onbeş yaşını beklemen
gerekir," demiş büyükanneleri. "O zaman gidip görebilirsin."

En büyük denizkızı yaşı geldiğinde yüzeye çıkmış ve gördüğü
ilginç şeyleri kardeşlerine anlatmış. Yıllar geçmiş ve sonunda
küçük denizkızının da yüzeye, insanların dünyasına
çıkabileceği gün gelmiş. Şimdiye kadar hep merak ettiği
dünyayı artık kendi gözleriyle görebilecekmiş. Yüzeye doğru
yüzerken güneş batıyormuş. Yakınlarda bir gemi demir atmış.
Küçük denizkızı yüzeye çıktığında güvertedeki yakışıklı prensi
görmüş. Prens kendisini birisinin gözlediğini de, prensesin
ondan gözlerini ayıramadığını da bilmiyormuş tabii. Birden
hava kararmış, gemi çıkan fırtınayla sallanmaya başlamış. Çok
geçmeden yelkenleri parçalanmış, direği kırılmış ve gemi
sulara gömülmüş. Küçük denizkızı sularda çırpınan prensi son
anda görüp kurtarmış. Onu kucaklayıp kıyıya götürmüş ve sahile
bırakmış. Sabah olduğunda prens hala yattığı yerde uyuyor,
denizkızı da başucunda onu bekliyormuş. Az sonra birkaç kız
koşarak gelmiş. Prens gözlerini açmış ve kalkıp yürümüş. Küçük
denizkızı oracıkta üzüntüsüyle baş başa kalmış.

O günden sonra küçük denizkızı prensi görebilmek umuduyla
birçok kez yüzeye çıkmış. Artık dayanamıyormuş. Su cadısına
gidip akıl almaya karar vermiş. Cadı onu görünce bir kahkaha
atmış: "Niçin geldiğini biliyorum denizkızı," demiş. "İnsana
dönüşüp karaya çıkmak istiyorsun. Böylece prensle daha yakın
olacağını düşünüyorsun. Ama bunun bir bedeli var, biliyor
musun?" "Bilmiyordum," demiş küçük denizkızı, "ama insan
olabilmek için neyse öderim." "Sesini istiyorum," demiş cadı,
"şu şarkılar söyleyen güzel sesini. Bana sesini verirsen ben
de seni iki ayaklı güzel bir genç kıza çeviririm. Ama unutma,
prens seni bütün kalbiyle sevmeli ve evlenmeli. Yoksa bir
deniz köpüğüne dönüşüp sonsuza dek yok olursun." " Çabuk,"
demiş küçük denizkızı. "Ben kararımı çoktan verdim zaten."
Bunun üzerine su cadısı küçük denizkızına içmesi için büyülü
bir ilaç vermiş. Küçük denizkızı prensin karşısına dikildiği
an prens bu hiç konuşmayan kızdan çok hoşlanmış ve onsuz
yapamayacağına karar vermiş. Küçük denizkızı da prensi her
geçen gün daha çok sevmiş, ama prens ona bir türlü evlenme
teklif etmiyormuş. Prensin annesi ve babası, kendine eş
bulması için baskı yapıyorlarmış. Prens sonunda yakındaki bir
ülkenin prensesiyle tanışmaya karar vermiş. Yanında küçük
denizkızını da götürmüş. Zavallı kız çok acı çekiyormuş. Prens
komşu ülkeye gidip prensesle karşılaşınca aklı başından gitmiş
ve hemen evlenmek istemiş. Düğünleri muhteşem olmuş. Her yer
çiçek, ipek ve mücevherle kaplıymış. Mutlu çifti görmeye gelen
herkes coşku içindeymiş. Yalnızca küçük denizkızı sessizmiş.
Gözyaşları sessizce süzülüyormuş yanaklarından. O gece küçük
denizkızı güvertede dikilmiş karanlık sulara bakıyormuş. Gün
doğarken bir deniz köpüğü olup o sulara karışacakmış. Birden
suların dibinden denizkızının kardeşleri çıkmışlar. Saçları
kısa kısa kesilmiş. "Saçlarımızı su cadısına verdik,
karşılığında da bu bıçağı aldık. Eğer bu gece bu bıçağı
prensin kalbine saplarsan büyü bozulacak." Küçük denizkızı
bıçağı almış ama prense asla zarar veremeyeceğini biliyormuş.
Güneş doğduğunda kendini ağlayarak denize atmış. Ama denize
düşmemiş. Kendini havada uçarken bulmuş. Çevresinde altın
renkli ışıklar dans ediyormuş. "Biz havanın kızlarıyız "
demişler. "Artık bizimle mutlu olursun." Küçük denizkızı
gökyüzüne doğru yükselirken aşağıya, prensin gemisine bakmış
ve gülümsemiş.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz