Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

Başarı Klavuzu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Başarı Klavuzu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Başarı Klavuzu Empty Başarı Klavuzu

Cuma Şub. 27, 2009 3:39 am
Etkin dinleme

Öğrendiklerimizin yaklaşık % 10 'unu işiterek öğrendiğimizi biliyor
muydunuz? Acaba bu rakam ne ifade ediyor? Önceki sayfalarda okuyarak
öğrenmeden bahsetmiştim. En fazla öğrenmenin bu kanalla (görme yoluyla)
elde edildiğini (yaklaşık % 80) ifade etmiştim. Buradan hareketle
okumadan sonra en fazla bilgi elde edilen kanalın işitme olduğu
görülüyor. Bu nedenle bilgi edinmede bu kadar önemi olan dinleme
faaliyetinin nasıl olması gerektiği konusu üzerinde duracağım.
Dinleme yoluyla bilgi elde etme organizmayı diğer yollara göre fazla
yormaz. Hiç kimsenin müzik dinlemekten şikayetçi olduğunu veya
yorulduğunu duymamışsınızdır. Aksine insanlar dinlenmek amacıyla müzik
dinlerler. Kitap okurken yorulan bir insan, başkasından dinlerken aynı
seviyede yorulmaz. Bütün bunlar öğrenmek için kulakların çok önemli bir
kanal olduğunu göstermektedir.
Anlatılacak konuya daha önceden bir ön hazırlık yapılmış olması (ön
okuma) derse olan ilgiyi artıracaktır. Bunlarla beraber önceki
bilgilerle, öğretmenin anlattıklarını birbiriyle karşılaştırma, bilgiyi
zenginleştirme ve bilginin kalıcılığını sağlamada sizin için avantaj
sağlayacaktır.
Dinlemenin başlangıcında, uygun bir beden duruşu çok önemlidir.
Bedensel açıdan rahatsız olan bir kişinin dinleme yaparken dikkati sık
sık dağılır. Göğüs kafesi içeri çökmemiş, omuzlar dik, nefes alıp
vermeye uygun beden duruşu derse hazır olmayı ifade eder.
Bir başka dikkat edeceğiniz nokta, bir kişiyi dinlerken ona yakın
olmaya çalışmanız. Çünkü konuşana yakın olma, ilginin dağılmasını
engeller. Zaten genelde sınıfta arka sıralarda oturanlar (herhangi bir
boy problemi yoksa) derse pek ilgi duymayan öğrencilerdir. (Özellikle
de yazılılarda arka sıralar daha bir revaçtadır.) Arka sırada oturan
bir öğrencinin dikkati, ön sıralardaki hareketlerden, seslerden dolayı
sık sık dağılır. Bu nedenle uygun beden duruşunun ardından, ders
dinlerken uygun konum da çok önemlidir.
Dersi dinlerken, konuşanın mimiklerine, davranışlarına ve vurgularına
dikkat etmek gerekir. Çünkü bu vurgular ve mimikler, konuda hangi
noktalar önemli, sınavda soru olarak gelme ihtimali daha yüksek olan
kısımlar nerelerdir gibi problemleri cevaplayıcı niteliktedir. Bunun
yanında, görsel malzeme olarak sizde bilginin daha kalıcı olmasını
sağlayacaktır.
Sadece dersi dinleme de öğrenmenin tam olarak gerçekleşmesi açısından
yeterli değildir. Dinlemenin yanında not tutma, bilgiyi bize ait
kılacak ve bilginin daha kalıcı olmasını sağlayacaktır. Çok bilinen bir
söz vardır. "Alim unutur, kalem unutmaz" diye.
Kesinlikle pasif bir dinleyici olmayın. Sorularla, verdiğiniz
örneklerle, öne sürdüğünüz görüşlerle konuya aktif olarak katılın.
Böylece hem dersi zenginleştirmiş hem de ilginizi diri tutmuş olursunuz.
Düşünme hızımız, bilgi toplama hızımızdan (dinleme) daha fazla. Bu
nedenle beyin boşluk bulduğunda başka şeylere yönelir. Genelde hayal
kurar. Bu durum ister istemez derse olan dikkati ve ilgiyi
koparacaktır. Öğrenci bunun farkına varır varmaz hemen yeniden bu
ilgiyi ve dikkati sağlamaya çalışmalıdır.
Çok önemli bir konuda (örneğin depremle ilgili önemli bir açıklama
yapılacağı söylense) konuşma yapılsa nasıl dikkat kesilirsiniz öyle
değil mi? Acaba anlatılan konular sizin için çok mu önemsiz ki yeterli
ilgiyi göstermiyorsunuz? Öğreneceğiniz bir konudan gelen soruyu doğru
cevapladığınızda size bunun puan avantajı olarak döneceğinin hepiniz
farkında olmalısınız.
Detone
Detone

Başarı Klavuzu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Başarı Klavuzu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Başarı Klavuzu Empty Geri: Başarı Klavuzu

Cuma Şub. 27, 2009 3:40 am
Etkin okuma

Etkili öğrenmenin gerçekleşebilmesi için etkili ve hızlı okuma, tekrar
yapma, iç disiplin, etkili dinleme, bilinçli not alma ve hafızaya
kalıcı şekilde yerleştirme çok önemlidir. Bunları sırasıyla
irdeleyeceğiz. Acaba etkili ve hızlı okuma ne demek?
Bilgilerimizin yaklaşık % 80'ini okuma yoluyla (gözle) elde ederiz. O
halde göz, bilginin elde edilmesinde en etkili organ niteliği taşıyor.
Fakat çoğu öğrencimiz bunun farkında değil. Okumaya başladığımız ilk
yıllardan itibaren etkili ve hızlı okuma konusunda ne yazık ki gerekli
olan alışkanlıklar bize kazandırılmamış. Bu nedenle hızlı okuyamıyor ve
okuduğumuzu da anlayamıyoruz.
Bu konudaki genel yargılardan birisi konunun yavaş okunduğunda daha iyi
öğrenildiğidir. Halbuki bu kanaat yanlıştır. Çünkü yavaş okuyan ağır ve
sıçramalı okuduğu için sıkılır ve dikkati kolay dağılır. Ayrıca dikkat
süresinin kısa olduğu (20 25 dakika) düşünülürse, hızlı okuma sayesinde
daha çok kelime okunduğundan zaman verimli kullanılmış olur. Çoğu
öğrencinin ders çalışırken karşılaştığı temel sorunlardan birisi de
zamanın yetmemesidir. Aynı şey sınav için de geçerlidir. Sınav süresi,
yavaş okumayı alışkanlık haline getiren öğrencilere yeterli
olmamaktadır. Sınav süresinin bitmesiyle beraber, bir kısım sorulara
öğrenci hiç bakamama problemiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum
hızlı okumanın önemini belirgin bir şekilde ortaya çıkarıyor. Hızlı
okuyan, okuduğunu daha iyi anladığı için, dikkatini daha uzun süre
yoğunlaştırabilir ve kendisi için önem taşıyan konulara dönmek için
zamanı kalır.
Peki acaba yavaş okuma alışkanlığımızdan nasıl kurtulabiliriz? Okuma
hızımızı yavaşlatan en önemli sorunlardan bir tanesi dudakları
kıpırdatarak (sesli) okumaktır. Bu durum ister istemez okuma hızımızı
konuşma hızımıza göre ayarlama zorunluluğu doğurur. Bu
alışkanlığımızdan kurtulabilmenin çeşitli yolları vardır. Bir metni
okurken sakız çiğneyerek okuma veya çerez yiyerek okuma bu olumsuzluğu
ortadan kaldırır. Zaten belli bir süre sonra ağız kıpırdatmadan okuma
alışkanlık haline geleceğinden sakız çiğneme vb. yöntemleri deneme
zorunluluğundan kurtulmuş oluruz.
Bunun haricinde okuma hızını artıracak en kolay ve pratik yol , göze
bir kalem vasıtasıyla yardımcı olmaktır. Kalemin satır üzerindeki hızlı
hareketi, gözün hareketini de hızlandıracağından okuma hızının
artmasına neden olacaktır. Bu sayede, dakikada 100 - 150 kelime
okuyabilen göz, 500 - 1000 kelime seviyesine ulaşabilir.
Bütün bunlar yapılırken göz egzersizleriyle göz kasları
güçlendirilmelidir. Bunun için satırlardaki kelimeleri ikişerli veya
üçerli guruplayarak daire içine alabilirsiniz. Bu sayede gözünüz tek
bir kelimeye değil, kelime grubuna odaklanmış olur. Eğer sık sık
okuduklarınıza geri dönüşler yapıyorsanız, bundan kurtulmak için
okuduğunuz satırları beyaz bir sayfayla kapatabilirsiniz. Ayrıca
satırın en alt sağ en üst sol, en alt sol - en üst sağ kelimelerine
hızlı şekilde gözlerinizi yönlendirerek göz kaslarınızın güçlenmesini
sağlayabilirsiniz. Uzak hedeflerden yakın hedeflere, yakın hedeflerden,
uzak hedeflere bakarak göz egzersizi yapabilirsiniz. Bütün bu
egzersizleri uyguladığınızda zannediyorum okuma hızınız belirgin bir
şekilde artacaktır. Ve böylece sınavdaki soruları yetiştirememe ve
okuduğunuz paragrafları anlayamama problemi ortadan kalkacaktır.
Detone
Detone

Başarı Klavuzu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Başarı Klavuzu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Başarı Klavuzu Empty Geri: Başarı Klavuzu

Cuma Şub. 27, 2009 3:40 am
Hafıza

Öğrencilerin karşılaştığı temel problemlerden birisi bu kadar bilgiyi
hafızasına nasıl yerleştireceğidir. Çünkü sözel derslerde isimler,
savaşlar, kavramlar; sayısal derslerde formüller, şemalar çok
olduğundan öğrenci bu bilgilerden ürkmektedir. Halbuki, hafızaya
yerleştirmede belli teknikleri uygulayan öğrenciler böyle bir
sıkıntıyla karşılaşmazlar. Acaba bu teknikler nelerdir?
Bir konuyu okurken veya dinlerken resimli düşünmeye gayret edin.
Örneğin tarih dersinde anlatılan savaşları gözünüzde canlandırmaya
çalışın. Bunu sağlamaya yönelik olarak son zamanlarda derslerde görsel
malzemelere ağırlık verilmiştir. Haritalar, resimler, karikatürler,
şemalar daha yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu tür kitaplar görsel
öğrenme, hafızaya yerleştirme ve bilgilerin kalıcılığını sağlama
açısından tercih edilmelidir.
Öğrenme sırasında ne kadar çok kanal kullanılırsa (göz, kulak, dokunma
vb.) konu o kadar kolay ve kalıcı öğrenilmiş olur. Bu tür yolla elde
edilen bilgiler uzun süre hafızada kalır. Bunun yanında öğrenmek
istediğiniz veya kolaylıkla hafızanıza yerleştiremediğiniz kavramları
küçük kartlara yazarak otobüslerde, boş kaldığınız zamanlarda tekrar
ederek öğrenebilirsiniz. Evde devamlı karşılaştığınız nesnelere
(özellikle gençler açısından ayna gibi, masamızın yanında
oluşturduğumuz pano gibi) bu kartları yapıştırarak buradaki kavramları
hafızamıza yerleştirmiş oluruz.
Hafızaya yerleştirmede dikkat edilecek bir diğer nokta daha önce
öğrenilmiş olan konularla bağlantılı şekilde konuya anlamaya
çalışmaktır. Çünkü beyin bilgileri kategorize eder. Kurulacak olan
bağlantılar beynin işini rahatlatacaktır.
Akrostiş oluşturma da bilgileri hafızaya yerleştirmede önemli bir
yoldur. Akrostişin ne olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? Akrostiş,
kelimelerin başharflerinden oluşturulan ifadelerdir. En tanınmışı
ASPAVA'dır (Allah saadet, para, aşk versin, amin). Özellikle coğrafya
ve tarih derslerinde akrostişlerden yararlanabilirsiniz. Örneğin Lale
devrinde yapılan yenilikleri MİÇ (matbaa, itfaiye, çiçek aşısı)
akrostişiyle hafızanıza yerleştirebilirsiniz. Biraz meşakkatli bir
iştir ancak hafızada kalma süresi fazladır. Aynı şeyi sayısal derslerde
formül ezberleme de de kullanabilirsiniz.
En önemli problemlerden birisi yabancı kelimelerin hafızaya
yerleştirilmesidir. Burada uygulanacak yöntem çeşitli benzeşimler
kurmaktır. Benzetilenler çağrışımı kolaylaştırıcı rol oynayacaktır.
Konuların hafızada kalmasını sağlayan temel unsurlardan birisi yapılan
tekrarlardır. Özellikle gece uyumadan önce yapılan tekrarlar unutmayı
büyük oranda engelliyor. Hatta bunu daha ileriye götürerek haftalık ve
aylık tekrarları da aynı kategoride ele alabiliriz.
Detone
Detone

Başarı Klavuzu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Başarı Klavuzu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Başarı Klavuzu Empty Geri: Başarı Klavuzu

Cuma Şub. 27, 2009 3:41 am
iç disiplin

Çoğumuzda bugünün işini yarına bırakma hastalığı var. Yarın yaparım,
yarın çalışırım, yarın çözerim gibi. Ama bu yarınlar bir gün biter. Bir
de bakarsınız sınav gelmiş çatmış. Herhalde bu durumda yarın kazanırım
diyemezsiniz. Bu nedenle kendinizi kontrol etme, disiplin altına alma
mecburiyetindesiniz. Eğer siz kendinizi kontrol etmezseniz dışarıdan
bir güç (otoriter bir baba veya anne) sizi kontrol altına almaya
çalışır. Herhalde bu durum hoşunuza gitmez. Bu nedenle otokontrol çok
önemlidir. Buna iç disiplin de deniyor. Acaba bu iç disiplin nasıl
sağlanabilir?
İnsanoğlu yapı olarak kaytarmaya, yan gelip yatmaya meyillidir. Ne
yazık ki bu özellik insanların birçoğunda vardır. Başarılı olan
insanlar işte bu özelliklerini törpülemiş olan insanlardır. Tembellik
hastalığı da diyebileceğimiz ve bulaşıcı özellik de taşıyan bu
rahatsızlığın önüne geçebilmek için neyi niçin yapmanız gerektiğini
bilmeniz ve beyninizi buna göre şartlandırmanız gerekiyor. Niçin ders
çalışmalıyım? Niçin sabretmeliyim? Kazandığımda beni ne gibi avantajlar
bekliyor? Kazanamazsam ne olur? Aileme, çevreme, onun ötesinde
milletime olan görevimi nasıl yerine getirebilirim? İşte bütün bu
soruların cevabı niçin çalışmamız gerektiğini açık seçik ortaya
koymakta. Bu cevaplar beynimizi ve irademizi kamçılayarak bizde bir
çalışma isteği ve gücü oluşturur. İsterseniz bu tür soruların
cevaplarını bir kağıda yazarak panonuza yerleştirebilirsiniz.
Bunun haricinde slogan türü sözler de iradenizi güçlendirecek ve sizi
çalışma yönünde tahrik edecek niteliktedir. Aman yanlış sloganlar
yazmayın (Çalışmak insanı yorar, bu da sağlığa zararlıdır gibi).
Bütün bunların dışında kendinizi belli bir süre disiplinli çalışmaya
zorlarsanız, iradenizi ayakta tutabilirseniz bu durum sizde zamanla bir
alışkanlık haline gelecektir. İster istemez içinizde çalışma arzusu
kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Kötü bir örnek olacak ama sigara
tiryakileri nasıl ki yemekten sonra veya bir başkasında gördükleri
zaman sigara içme arzusu duyarlar, aynen onun gibi sizde de ders
çalışma alışkanlığı ortaya çıkacak. Hatta bu özelliği kazanan
arkadaşlar sınavdan sonra normal hayata dönmekte biraz zorlanacaklar.
Kendilerini boşlukta hissedeceklerdir.
İç disiplini (otokontrol irade gücü) sağlamanın önemli yollarından bir
tanesi de kendiniz için uygun modelleri seçmenizdir. Bu nedenle hayatta
başarılı olmuş insanların çalışma şeklini kendinize örnek alın.
Bir başka yol kendinizi bir yarış havasına sokma olmalı. Bunun için
uygun arkadaşları kendinize grup olarak seçmelisiniz. Onlarla haftalık,
aylık ktipleri ben şu üniversitenin şuonu düzeylerinizi, deneme
sınavlarındaki net düzeylerinizi karşılaştırmalısınız. Özellikle de
gıcık kaptığınız çalışkan bölümüne gireceğim veya şu puan seviyesine
ulaşacağım diye tahrik edin. İster istemez siz bu kişiye rezil (!)
olmamak, ona, gülme ve sizinle alay etme fırsatı vermemek için
kendinizi ders çalışma açısından disiplinli bir konuma
getirebilirsiniz. (Biraz tehlikeli bir yol ama denemeye değer).
Çoğu başarılı insanların arkasında onlara yol gösteren ve kılavuzluk
yapan insanlar vardır. Bu kişiler yol göstermekle kalmamışlar aynı
zamanda bir kontrol işlevini yerine getirmişlerdir. Siz de kendinize
bir kılavuz seçin. Bazı kaliteli dersanelerde zaten bu uygulanmakta.
Her okulun veya her sınıfın bir danışman öğretmeni var. Bu öğretmen,
öğrencilerini motive etmekle kalmıyor, aynı zamanda ders çalışmasını,
günlük çözdüğü soru adedini kontrol ederek bir kontrol mekanizması
oluşturuyor. Vakit kaybetmeden (eğer yoksa) kendinize bir kılavuz
edinin. Bu, okuldaki öğretmeniniz de olabilir. Haftalık çözdüğünüz soru
adedini, kaç saat ders çalıştığınızı bir çizelge hazırlayarak
öğretmeninize verebilirsiniz.
Duyduğunuz zaman sizi güçlendirecek bir söz, yaptığınızda sizi
tetikleyecek bir hareket var mı? Eğer yoksa sizin dikkatinizi
toplayacak ve sizde çalışma arzusu uyandıracak bir söz bulun veya bir
hareket geliştirin. Bu tip hareketleri sporcuların çoğu kullanır. (Naim
Süleymanoğlu 'nun halteri kaldırdıktan sonraki yumruk sallama hareketi
gibi). Bu bir başardım sözü olabilir veya yumruk sıkma, derin bir nefes
alma olabilir. Ümitsizliğe düştüğünüzde, oto kontrolü yitirdiğinizde
veya dikkatiniz dağıldığında bu tip davranışlar sizi yeniden derleyip
toparlayacaktır. (Bu hareketleri yaparken çevrenizde çok fazla insan
olmamasına dikkat edin. Yoksa sizin hakkınızda insanlar garip şeyler
düşünebilir).
Detone
Detone

Başarı Klavuzu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Başarı Klavuzu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Başarı Klavuzu Empty Geri: Başarı Klavuzu

Cuma Şub. 27, 2009 3:41 am
İdeal Ders çalışma
Acaba ideal ders çalışmanın yolu yöntemi nedir? Yapılan
araştırmalar göstermiştir ki öğrenmeye zihinsel hazırlık yapıldığında
öğrenme daha verimli olmaktadır. Peki nasıl zihinsel hazırlık
yapacağız? İlk olarak çalışacağımız konuyu ve onun yan başlıklarını
belirlememiz gerekiyor. Konu için gerekli olan çalışma süresini
belirleyip ona göre kendimizi ayarlamalıyız. Bunları yapabilmek için
bir ön okuma gerçekleştirip zihni konuya hazır hale getirmek önemlidir.
Böylece konu bütün olarak gözden geçirilmiş olur. Bu okuma sırasında
konunun temel kavramları, ilginç ve önemli yönleri belirlenmelidir.
Daha sonra konunun tam olarak anlaşılması için derin okuma safhasına
geçmek öğrenmeyi kalıcı hale getirir. Bu okumada, konunun parçaları
üzerinde yoğunlaşarak ayrıntılara dikkat edilmesi gerekir. Yoğun okuma
sırasında konunun önemli kısımları, kavramları, size ait olan kodlama
yöntemiyle kodlanmalı (önemli kavramların yanına yıldız konulabilir,
satırların altı çizilebilir vb.), konu okunurken anlaşılmayan veya
bilinmeyen kavramlar bir yere not edilip, bu kavramların anlamları
ayrıntılı bir şekilde öğrenilmelidir. Ayrıca bu aşamada soru
sorulabilecek kısımlar belirlenip soru haline getirilebilir. Böylece
konunun tamamından bir soru listesi hazırlanmış olur.
Üçüncü safhada ise son okuma (tekrar) yapılarak özet çıkarma yoluna
gidilmelidir. Bu şekilde okuduğunuz konuyu kendi cümlelerinizle,
kendinize maletmiş olursunuz. Kendinize ait örneklerle konuyu
zenginleştirmeniz gerekir. Bu, konuyu size daha sıcak gösterecektir.
Bunların dışında bir öğretmen gibi konuyu sesli bir şekilde anlatın.
Ufak kardeşleriniz varsa bu yöntemi onlara uygulayabilirsiniz. Eğer
yoksa odadaki her hangi bir nesneyi (koltuk gibi) kendinize muhatap
alabilirsiniz (Bunu yaparken çevrede insan olmamasına dikkat edin.
Yoksa insanlar sizin akıl sağlığınız açısından iyi şeyler
düşünmeyebilirler!). Bu sayede konu ile bütünleşmiş olursunuz.
Son safhada yapılması gereken şey ise örnek sorularla öğrenme
derecenizi belirlemeniz. Bunun için dergideki, verilen kitaplardaki
soruları çözmeniz gerekiyor. Özellikle çalıştığınız konu hakkında
geçmiş senelerde sınavlarda gelen soruları mutlaka çözün.
Yanlışlarınızı analiz ederek nerede, hangi hatalara düştüğünüzü
belirleyin. Eğer bunu yapmazsanız, benzer sorularda aynı yanlışlara
düşme olasılığınız olacaktır.
Detone
Detone

Başarı Klavuzu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Başarı Klavuzu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Başarı Klavuzu Empty Geri: Başarı Klavuzu

Cuma Şub. 27, 2009 3:42 am
Not tutma

Not tutmanın faydası derse olan ilgiyi artırmasıdır. Böylece, dinlerken
dikkatin uzun süre diri kalması sağlanmış olur. Alınan notlar, yazanın
kaleminden çıktığı için bilgi yazanın malı haline gelmiştir. Bu notlar
tekrar edilerek yabancılık çekilmeyeceğinden, bir başka deyişle sizin
ürününüz olacağından daha kalıcı olacaktır. Unutmayın ki beyniniz size
ait olan kavramlara, cümlelere aşinadır.
Not tutarken kağıt konusunda cömert davranın. Ufak kağıtlara, mikroskop
yardımıyla okunacak yazılarla not almayın. Bu durum hem ders çalışma
arzunuzu yok eder (estetik açıdan) hem de göz sağlığınız açısından
sizin için zararlı olur. Ayrıca not tutarken kağıdın alt, üst ve
yanlarında boşluk bırakınız. Bunun ne faydası olacak derseniz, not
alırken sizin aklınıza gelen örnekleri, cümleleri, soruları buralara
yazabilirsiniz. Bütün bunların yanında renkli kağıtlardan, renkli
kalemlerden yararlanırsanız, çalıştığınız dersten zevk alabilirsiniz.
Kısaca ders çalışmayı bir zevk haline getirebilirsiniz.
Yazdığınız notların belli soruları yanıtlar nitelikte olması oldukça
önemlidir. Böylece alınan notlar fonksiyonel olma özelliği taşır.
"Kim", "nerede", "ne zaman", "nasıl", "niçin", "ne" gibi sorulara yanıt
verecek şekilde olmalıdır alınan notlar.
Kendiniz için kısaltmalar yapın. Bu uygulama zaman kaybını engelleyecek
ve hızlı bir şekilde not tutmanızı sağlayacaktır. Kendinize ait
şifrelemelere başvurun. Belli kelimeleri anlayacağınız şekilde
kısaltarak yazın ("örneğin" yerine "ör.", "bununla birlikte" yerine
"+", "aynı anlamda" yerine "=" gibi). Ayrıca önemli olan kavramların,
can alıcı noktaların altını çizebilir ya da bunların yanına yıldız gibi
çeşitli işaretler koyabilirsiniz. Yazı karakterini farklılaştırarak da
(italik yazma ya da büyük harfleri kullanma gibi) dikkati bu cümleler
ve kavramlar üzerinde yoğunlaştırabilirsiniz.
Not tutarken karşılaştığınız ve anlamını bilmediğiniz kavramların ne
olduğunu öğrenip o kelimeleri sık sık kullanarak hafızanıza
yerleştirmeye gayret ediniz. Unutmayın ki her dersin kendine özgü
terimleri vardır. Bunları bilmeyen bir öğrencinin konuyu tam olarak
kavraması mümkün değildir.
Son olarak derste tuttuğunuz notları, evde temize geçirin. Böylece bir
defa dinleyip iki defa not aldığınız bilgiler kalıcı olacaktır. Konunun
ana başlıklarını, yan başlıklarını belirleyip düzgün bir kodlama
yapınız (Ana başlıkları büyük harfle, yan başlıkları rakamlarla
gösterebilirsiniz). Böylece zihninizde konunun şablonu belirmiş olur.
Konu karmaşası, zihinsel dağınıklık ortadan kalkar. Konunun en sonuna
şematik bir şablon çıkarmanız, konuyu bütün olarak görmenizi ve kolay
anlamanızı sağlayacaktır.
Not tutmayan ve bundan hoşlanmayan öğrencilere bir atasözüyle cevap vermiş olayım. "Alim unutur, kalem unutmaz."
Detone
Detone

Başarı Klavuzu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Başarı Klavuzu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Başarı Klavuzu Empty Geri: Başarı Klavuzu

Cuma Şub. 27, 2009 3:42 am
Tekrar

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki öğrenilen bilgilerin % 70'i bir
saat içinde, % 80'i yirmidört saatte unutuluyor. Altı delinmiş bir kaba
devamlı su koyduğumuzu ama dolduramadığımızı düşünürsek bu durumu daha
iyi anlarız. Yapmamız gereken şey bu kabı sağlamlaştırmaktır.
Karşımıza unutmayı azaltan en önemli faktör olarak "tekrar" çıkıyor.
Peki yapılacak tekrar da dikkat edilmesi gereken noktalar neler? Tekrar
yapılırken bunu sürekli ve belli aralıklarla (peryodik) yapmakta fayda
var. Bu peryotlar derslik, günlük, haftalık ve aylık olmalıdır. Bunun
yanında sınav tarihinden önce kendinize belli bir tekrar dönemi
ayırmalısınız.
Her dersin sonunda (45 dakika) yaklaşık beş dakikayı tekrara ayırmanız
bilginin kalıcılığını sağlamak açısından oldukça önemli. Bunun ardından
on dakika dinlenmek için kendinize zaman ayırın. Her günün sonunda
yatmadan önceki son etüdünüzü o gün çalıştığınız dersleri tekrar ederek
değerlendirin. Özellikle uykudan önce yapılan bu tekrarın unutmayı
engellediği bilimsel olarak ispatlanmıştır. REM uykusu (rüya görülen
dönem) döneminde salgılanan bazı hormonların yeni bilgilerin
pekişmesine zemin hazırladığı görülmüştür. Yine yapacağınız bir başka
önemli iş de sabah kalktığınızda bir gün önceki dersleri tekrar
etmektir. Böylece bilgi daha kalıcı bir duruma getirilmiş olur.
Haftanın belli saatlerini, ayın belli günlerini tekrar yapmak amacıyla
belirleyin.
Tekrar yaparken kendinizin yazdığı özet notları kullanmanız teferruatta
boğulmamanız için önemlidir. Bunun yanında bir başkasına anlatarak
tekrar yapmanın da büyük faydası vardır. Bu tekrarlar sonucunda konuyu
ne derece bildiğinizi ölçmenin yolu bol bol soru çözmektir. Test
sorularının yanında önceki ÖSS'lerde çıkmış olan soruların çözülmesi
konudaki eksikliklerin belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. Yanlış
cevaplanan soruların neden yanlış yapıldığı irdelenmelidir. Böylece
teorik olarak yaptığınız tekrarı, soru çözerek pratik açıdan da
gerçekleştirmiş .
Tekrar yaparken aynı tür dersleri (sayısal veya sözel) çalışmanız
sıkıcı olacağı için dikkat dağılmasına neden olacaktır. Sözel ve
sayısal derslerin beraber tekrar edilmesi bu açıdan faydalıdır.
Aşırı tekrarın yararından daha çok zararı vardır. Çünkü devamlı aynı
uyarıcıya muhatap olan beyin belli bir süre sonra bundan sıkılacak, bu
durum da motivasyon bozukluğuna neden olacaktır. O nedenle yukarıda
belirttiğim gibi belli periyotlarla bu tekrarın yapılması öğrenciyi
konuya daha ilgili kılacaktır.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz