Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
CRUEL
CRUEL

Duygularin DÜnyasi S_mod10
Erkek Yay
Maymun
Mesaj Sayısı : 1345
Doğum tarihi : 18/12/80
Yaş : 43
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik teknisyeni
İleti : format
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 208
Kayıt tarihi : 28/10/08
http://muradiyeforum.net

Duygularin DÜnyasi Empty Duygularin DÜnyasi

Salı Ara. 02, 2008 2:12 pm
Fiziksel olarak 5 tane duyu organımız
dışında bizi en çok etkileyen hatta hayatımızı değiştiren duygu ve
düşünce diye isimlendirdiğimiz elle tutulup gözle görünmeyen bazen
sevda , bazen nefret şeklinde tecelli eden, kendi ölçülerinde
değerlendirip inanan veya inanmayan bir özelliğimizden bahsetmek
istiyorum. Hayatımızı etkiliyor çünkü, beyinde cereyan eden yargı
sonucu insan nasıl bir yaşam sürdüreceğine, seveceğine veya nefret
edeceğine karar veriyor. Ancak ondan sonra insan kendine ve çevresine
karşı bir tutum içerisine giriyor. Fakat yaratılış itibariyle insan
iyiliklere ve güzelliklere meyildir. Onu zamanla değiştiren çevre
şartları ve yaşağıdı olaylardır. Sağlıklı bir şekilde çevreden
etkilenmiş insanda sevgi ve hoşgörü ağır basar. Burada inanç dünyamızın
bize kazandırdığı manevi değerler içerisinde en önemlisi Aşk'tır.

Aşkı düz mantık kurallarıyla izah etmek veya anlatmaya çalışmak mümkün
deyildir ama yinede sevmesini bilenlere çok aşırı sevgi diye izah
ettiğimizde üç aşşağı beş yukarı ancak ne olduğunu tahmin edebilir.
Seven insan bir sınır koymak şartıyla sevdiği insan uğruna belirli
şeylerden vazgeçebilir. Aşık olan için bir sınır yoktur. Aşk için
dünyada vazgeçilemeyecek hiç bir şey yoktur ve bunun az önce
belirtiğimiz gibi mantığıda yoktur. Bilmeyen için saçma ve aptalca,
bilen için ise gayet normaldir aşık insanın hali. Bilen için bir resim,
bir tablo veya bir tarihi eser aşk derecesinde bir kıymete sahiptir.
Bilmeyen için ise meydana getirilirken harcanan zaman ve malzeme kadar
kıymeti vardır. Ondaki ruh ve sanatı herkez anlayamaz. Pırlanta dünyada
en kıymetli taşlardan biridir, onun kıymeti sadece parlaklığından
ibaret değıldir. Ama parlaklığı yanında çok az bulunur olması ve de
ayrıca ona şekil veren ustanın maharetindendir.

Sevdada öyledir. Sevilen çok kıymetlidir. Ondan daha kıymetli olanıda
aşktır, aşık olunan sevgilidir. Çünkü bu ulvi duygular da dünyada
herkeste mevcut deyildir. Sevgi nadir insanlarda vardır, aşk ise çok az
insanın ulaşabildiği bir sırdır. Aşk sevgilide yok olmak, sevgili
uğruna yanmaktır. Ama o yangının ateşi külsüz dumansızdır onu gözle
görmek mümkün değildir.

Bildiklerim yaşadığım sürece edindiğim tecrübelerden ibarettir. Bu
bilgiler ışığında sevda şehvetle birlikte başlar kara sevda olur şehvet
unutulur. Aşk derecesine gelince, cisim tamamen unutulur o zaman gözden
öte gönül görür her şeyi ve onda bütünleşir. Sevgilinin şeklinde
şemalide var olan cismin dışında kendine has şekillenir. Ama bunu her
insan kaldırabilirmi buna dayanabilirmi? Onu bulan dayanır. Çünkü
yaratılmışlar içerisinde en dayanıklı varlık insandır. Onu yaratan
kaldıramayacağı bir yükü zaten vermemiştir.













__________________
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz